Gıda güvensizliği, dünya çapında milyonlarca insanı etkileyen karmaşık bir sorundur. Birleşmiş Milletler’in 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri arasında yer alan bu konu, son yıllarda araştırmacıların ilgisini çekmeye devam ediyor. Özellikle gıda güvensizliği ile uluslararası göç arasındaki ilişki, günümüzde önemli bir araştırma alanı haline gelmiştir.
Bu makalede, Madrid’de düzenlenen Complexity72h çalıştayında gerçekleştirilen bir araştırmanın sonuçlarını inceleyeceğiz. Araştırma, gıda güvensizliği ve uluslararası göç arasındaki karmaşık ilişkiyi ulusal düzeyde ele alıyor ve bu ilişkiyi etkileyen çeşitli faktörleri analiz ediyor.
Gıda Güvensizliği: Tanım ve Önem
Gıda güvensizliği, bireylerin veya toplulukların yeterli, güvenli ve besleyici gıdaya fiziksel veya ekonomik erişiminin olmaması durumu olarak tanımlanır. Bu sorun, dünya genelinde milyonlarca insanı etkilemektedir. Dünya Gıda Programı’nın 2023 verilerine göre, 59 ülkede yaklaşık 282 milyon insan ciddi gıda güvensizliği yaşamakta ve gıda yardımına ihtiyaç duymaktadır.
Gıda güvensizliğinin nedenleri arasında düşük gelir, eğitim eksikliği, iklim değişikliği ve çatışmalar ön plana çıkmaktadır. Bu faktörler aynı zamanda uluslararası göç hareketlerini de tetiklemektedir.
Uluslararası Göç ve Gıda Güvensizliği İlişkisi
Araştırmacılar, gıda güvensizliği ile uluslararası göç arasında karmaşık bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur. Gıda güvensizliği, göçün önemli nedenlerinden biri olarak kabul edilirken, göç de hem kaynak hem de hedef ülkelerdeki gıda güvenliği durumunu etkilemektedir.
Göçmenler, geldikleri ülkelerde gıda güvensizliği yaşama riski altındadır. Öte yandan, göç eden kişilerin geride kalan aile üyelerine gönderdikleri para transferleri (remittances), kaynak ülkedeki hane halkının gelirini artırarak gıda güvenliğini olumlu yönde etkileyebilmektedir.
Araştırma Metodolojisi
Complexity72h çalıştayında gerçekleştirilen araştırma, üç ana veri kaynağından yararlanmıştır:
- Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)
- Dünya Bankası Grubu (WBG)
- Birleşmiş Milletler Nüfus Bölümü (UNPD)
Bu kaynaklardan elde edilen veriler, ülkelerin gıda güvensizliği düzeyleri, göç akışları, ekonomik göstergeleri, politik istikrar durumları ve iklim değişikliği etkileri hakkında bilgiler içermektedir.
Gıda Güvensizliği ve Dış Göç İlişkisi
Araştırmacılar, bir ülkedeki gıda güvensizliği düzeyindeki değişimler ile gelecekteki dış göç oranları arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Elde edilen bulgular, gıda güvensizliğindeki artışın gelecekteki dış göç oranlarında da artışa yol açabileceğini göstermektedir.
Bu ilişki, özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde daha belirgin olarak gözlemlenmiştir. Ancak, mevcut verilerin sınırlı olması nedeniyle, bu ilişkinin istatistiksel olarak anlamlı bir korelasyon gösterdiğini söylemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
Uluslararası Göç ve Para Transferleri
Göçmenlerin ülkelerine gönderdikleri para transferleri (remittances), birçok gelişmekte olan ülke için önemli bir gelir kaynağıdır. Araştırmacılar, göç akışları ile para transferleri arasındaki ilişkiyi modellemek için Ratha ve Shaw (2007) tarafından önerilen bir modeli kullanmışlardır.
Bu model, göçmen sayısı, hedef ülkenin kişi başına düşen geliri ve kaynak ülkenin kişi başına düşen geliri gibi faktörleri dikkate almaktadır. Araştırma sonuçları, tahmin edilen para transferleri ile gerçek veriler arasında güçlü bir korelasyon olduğunu göstermiştir.
Gıda Güvensizliğinin Diğer Belirleyicileri
Araştırmacılar, gıda güvensizliğini etkileyen diğer faktörleri de incelemiştir. Bu faktörler arasında ülkenin ekonomik durumu (kişi başına düşen GSYİH ile ölçülmüştür), politik istikrar ve iklim değişikliği (toprak sıcaklığındaki değişimler ile ölçülmüştür) yer almaktadır.
Bu faktörlerin gıda güvensizliği üzerindeki etkisini ölçmek için çoklu doğrusal regresyon analizi kullanılmıştır. Sonuçlar, bu faktörlerin gıda güvensizliğindeki değişimleri kısmen açıklayabildiğini göstermiştir. Ancak, daha kesin sonuçlara ulaşmak için daha fazla veri ve analize ihtiyaç duyulmaktadır.
Bütünleşik Bir Model Önerisi
Araştırmacılar, elde ettikleri bulgular ışığında gıda güvensizliği ve uluslararası göçün birlikte evrimini incelemek için bütünleşik bir model önerisinde bulunmuşlardır. Bu model, aşağıdaki bileşenleri içermektedir:
- Gıda güvensizliğinin dış göç üzerindeki etkisi
- Göç akışlarının para transferleri üzerindeki etkisi
- Para transferleri ve diğer faktörlerin (ekonomik durum, politik istikrar, iklim değişikliği) gıda güvensizliği üzerindeki etkisi
Bu model, gelecekteki göç akışları, para transferleri ve gıda güvensizliği düzeylerinin ulusal ölçekte nasıl değişebileceğini tahmin etmek için kullanılabilir.
Araştırmanın Sınırlamaları ve Gelecekteki Çalışmalar
Bu araştırma, gıda güvensizliği ve uluslararası göç arasındaki ilişkiyi anlamak için önemli adımlar atmıştır. Ancak, bazı sınırlamalar da mevcuttur:
- Veri setlerinin sınırlı olması ve bazı ülkeler için eksik verilerin bulunması
- Kısa bir zaman dilimini kapsayan analizler (genellikle 2014-2019 arası)
- Ülke düzeyinde analizler yapılması, bölgesel ve yerel farklılıkların göz ardı edilmesi
Gelecekteki çalışmalar, bu sınırlamaları aşmak ve daha kapsamlı analizler yapmak için şu adımları atabilir:
- Daha geniş veri setleri kullanılması ve daha uzun zaman dilimlerinin incelenmesi
- Bölgesel ve yerel düzeyde analizlerin yapılması
- Daha karmaşık istatistiksel modellerin ve makine öğrenmesi tekniklerinin kullanılması
- Nitel araştırma yöntemleriyle desteklenen karma yöntem yaklaşımlarının benimsenmesi